James Thonton tarafından söylemiş şöyle güzel bir söz vardır: “Değişim için mücadele etmek gerekir, çünkü değişim devinimsizlik ve durağan olma haline açılan bir savaş gibidir.”
Belli dönemlerde belli başlı sebeplerden dolayı kendinizi mental ya da fiziksel açıdan yorgun hissedebilirsiniz. Bu da beraberinde karşınıza çıkacak bir durumla ilgili değişikliğe kapalı olmanızı doğuracaktır. Değişim kimi örneklerde imkansız bile olabilir.
İnsanların çoğu sabah uyandıktan hemen sonra hayatlarında yapacakları değişiklikleri gerçekleştirmek için fazlasıyla istekli olurlar, gün ışığı bir şekilde yeniden doğuş gibi bir durumu sembolize etmektedir. Bu hedefler doğrultusunda gelecek süreçte daha yaratıcı şeyler yapmayı, herhangi istenilen bir alanda daha başarılı olmayı, insanlar tarafından daha çok değer verilen biri olmayı, yapılacak işler konusunda daha yaratıcı çözümler sunabilmeyi vs. ister…
Muhtemelen bu senaryolardan bir ya da birkaçı size de tanıdık gelecektir. Peki neden bu şekilde düşünceler her zaman sonuca varmaz?
Bu konudaki en büyük problemlerden biri de her şeyi bir anda yapma isteğidir. Çünkü insan yapısı gereği birçok şeye odaklanamaz. Bir işi bitirir sonrasında başka işe geçer. Sabahları doğan bu istek durumu, motisvasyondaki artış bu sebeptendir ki yanlış adımlarla çabucak söner. Her şeyin aşırısının zarar olduğu bir gerçektir. Aşırı coşkulu başlayan çoğu şey de sonrasında hayal kırıklığını doğurur.